ZİKİR DUA TEVBE VE İSTİĞFAR BAHSİ
NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
43 - (2703) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا أبو
خالد (يعني
سليمان بن
حيان). ح
وحدثنا ابن
نمير. حدثنا أبو
معاوية. ح
وحدثني أبو
سعيد الأشج.
حدثنا حفص
(يعني ابن
غياث). كلهم عن
هشام. ح وحدثني
أبو خيثمة،
زهير بن حرب
(واللفظ له).
حدثنا
إسماعيل بن
إبراهيم عن
هشام بن حسان،
عن محمد بن
سيرين، عن أبي
هريرة قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "من تاب
قبل أن تطلع
الشمس من
مغربها، تاب
الله عليه".
[ش
(تاب الله
عليه) أي قبل
توبته ورضي
بها].
{43}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Hâlid (yâni; Süleyman b. Hayyan) rivayet
etti. H.
Bize İbni Numeyr de
rivayet etti. (Dedikî): Bize Ebû Muaviye rivayet etti. H.
Bana Ebû Said El-Eşecc
dahi rivayet etti. (Dedikî): Bize Hafs (yani; İbni Gıyas) rivayet etti. Bu
râvîlerin hepsi Hişam'dan rivayet etmişlerdir. H.
Bana Ebû Hayseme Züheyr
b. Harb da rivayet etti. Lâfız onundur (Dedikî): Bize İsmail b. İbrahim Hişâm b.
Hassan'dan, o da Muhammed b. Sirin'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet
etti. (Şöyle demiş:) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Her kim güneş battığı
yerden doğmazdan önce tevbe ederse, onun tevbesini kabul eder.» buyurdular.
İzah:
Gayn ve gaym; ikisi de
bir mânâya olup, bulut demektirler. Burada gayndan murad; kalbi kaplayan
şeylerdir. Bazıları bundan gevşeklik ve zikirden gaflet kastedildiğini
söylemişlerdir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu kendisi için suç saymış
ve ondan dolayı istiğfar etmiştir. Ulemâ'dan bazılarına göre burada gayndan
murad ümmeti hakkında duyduğu endişedir. Kendisinden sonra gelecek ümmetinin
hallerine muttali olmuş ve onlar için istiğfar etmiştir. Bir takımları da:
«Bunun sebebi ümmetinin işleriyle meşgul olması, düşmanla muharebe etmesi
vesaire gibi şeylerdir. Onlarla meşgul olduğu için yüksek makamına nisbetle
bunları suç saymıştır...» demişlerdir. Bu husûsda daha başka sözler de
söylenmiştir. Tevbe, İslâm kaidelerinin en mühimidir. Ve üç şartı vardır:
Günahı terketmek, yaptığına pişman olmak ve bir daha yapmamaya azmetmek. Suç
insan hakkına aitse dördüncü bir şartı daha vardır ki, o da; hakkı sahibine
iade etmek yahut helâllaşmaktır. Güneşin batıdan doğması tevbenin kabulü için
son haddir. Bir daha tevbe kabul edilmeyecektir.